Güncel
Zana’dan kalıcı çözüm için üç talep
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan bir kez daha randevu isteyen HDP’li Leyla Zana, yaşanan çatışmalı ortamın sona ermesi için üç başlık sıraladı: “Öcalan’ın sağlıklı iletişim kanallarına kavuşturulması, yeni anayasada Kürtlere siyasi ve idari statü tanınması ve Rojava’ya (Kuzey Suriye) karşı katı tutumdan vazgeçilmesi.”
Avrupa Parlamentosu’nda 12’incisi düzenlenen Avrupa, Türkiye, OrtadoÄŸu ve Kürtler konulu konferans bu yıl “Eski kriz, yeni çözümler” baÅŸlığıyla düzenlendi. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan ile görüşme için randevu talebinde bulunan HDP AÄŸrı milletvekili Leyla Zana aralarında Nobel Barış Ödüllü Åžirin Ebadi ve Jose Ramos Horta ile birlikte toplantının açılışını yapan isimler arasında yer aldı.
Kalıcı çözüm için üç talep
Kürt sorununun kalıcı olarak çözümü için üç talep sıralayan HDP’li Leyla Zana, masaya dönülmesi gerektiÄŸini bunun için de gerçekçi bir barış projesi gerektiÄŸini söyledi.
“1- Sayın Öcalan’ın koÅŸulları yeniden ele alınarak müzakereleri yürütmek için gerekli olan eÅŸit koÅŸullara ve saÄŸlıklı iletiÅŸim kanallarına sahip olduÄŸu bir zeminin yaratılması gerekiyor.
2- Kürt meselesinin kalıcı bir barışa evrilmesi , Kürtlerin meşru hak ve taleplerini anayasal güvence altına almakla mümkündür. Bu nedenle yeni anayasa tartışmalarında eğer Kürtlerle eşit, özgür ve demokratik bir temelde birlikte yaşam isteniyorsa bunun tek yolu, Kürt halkının da diğer halklar gibi yaşadıkları yerlerde siyasi ve idari statülerine sahip olmalarıdır.
3- Rojava’ya da bu temelde yaklaşılmalı, devletler katı ve anlaşılmaz tutumlarından vazgeçmeli, halkların siyasi iradelerine saygı göstermelidir.”
“21’inci yüzyılın trajedisi yaÅŸanıyor”
Türkiye’de ve OrtadoÄŸu’da yaÅŸananları ‘21’inci yüzyılın trajedisi’ olarak tanımlayan Leyla Zana, geliÅŸmelerin bölgede ve dünyada barış umutlarının azalmasına sebep olduÄŸunu belirtti:
“Öyle bir hale geldi ki, halklarımız sorunları nasıl çözeceÄŸiz, nasıl bir gelecek kuracağız yerine kayıplarımızın sayısı ve bu yıkımın daha ne kadar derinleÅŸeceÄŸi endiÅŸesini taşıyor.”
Avrupa’ya tepki
Gelinen noktada siyasi aktörlerin payı ve sorumluluÄŸunun küçümsenemeyecek boyutta olduÄŸunu belirten Zana, Avrupa’nın mültecilere dair pozisyonunu örnek gösterdi:
“Bugün Avrupa’nın mültecilere dair tartışmalı pozisyonunun nedenleri, çıkar odaklı yaklaşım, silah ticareti, bundan kâr etme hevesi, dolayısıyla yüz yılların tecrübesiyle oluÅŸturduÄŸu deÄŸerlere sırtını dönmesidir.”
Sorunların silahla, ÅŸiddetle, baskıyla çözümü kolaycılıktır ve beraberinde yıkımları getirir diyen Leyla Zana, "Kürt sorunu uluslararası bir sorundur. Lozan’da bu hayatı Kürtlere revâ görenler bugün yaÅŸananlardan da sorumludurlar. Bugün Kürtlere dayatılan 2.Lozan’dır ama unutulmamalıdır ki, Kürtler artık o dönemin Kürtleri deÄŸildir" dedi.
DemirtaÅŸ: Türkiye PYD’yi Cenevre’de yanına oturtmalı
Toplantının bir diÄŸer konuÅŸmacısı ise “Model olmaktan problem olmaya, Türkiye” oturumunda söz alan HDP EÅŸ BaÅŸkanı Selahattin DemirtaÅŸ’tı. Bölgede dengeler alt üst olsa da Türkiye’nin Kürtlere bakışının deÄŸiÅŸmediÄŸini belirten DemirtaÅŸ, Türkiye’nin tüm yönetim kadrosunun ve ana muhalefetin politikalarını gözden geçirmesi gerektiÄŸini belirtti. "Tarih akıyor, Türkiye bunun dışında kaldıkça fatura daha ağır oluyor." diye konuÅŸan DemirtaÅŸ, CumhurbaÅŸkanı'nın kiÅŸisel tutumunun da gelinen noktada etkili olduÄŸunu söyledi:
"Cumhurbaşkanı bir güvensizlik psikolojisi durumu yaşıyor. Yakın zamana kadar yakın koruma müdürleri ve koruma ekibi dahil olmak üzere etrafındaki danışman ekibi ile hepsi ile bir güven krizi ve bunalımı yaşadı. Tamamını gizli bir örgüt, paralel devlet ve kendisini çepeçevre saran, yok etmeye çalışan bir örgüt olduğunu düşündü ve hepsini düşman olarak gördü. Oysa uzun yıllardır kendisini koruyan, en büyük desteği sunan grup Gülen Cemaati idi. Buradan bir güvensizlik içine girdi. Yakın çalışma arkadaşları, partiyi birlikte kurduğu arkadaşlarıyla güven sorunu yaşamaya başladı. Yıllardır birlikte mücadele ettiği yol arkadaşlarına güvensizlik duyan bir şahsiyet bize nasıl güvenecek?"
Bölgenin en büyük güçlerinden biri olarak nitelediÄŸi Türkiye’nin Kürtleri tehdit olarak gören anlayışının aşılması zor bir konu olarak tarif eden Selahattin DemirtaÅŸ, yeniden barış sürecine dönülmesini istedi.
“Türkiye’de barış süreci baÅŸlarsa bu Suriye’deki geliÅŸmeleri olumlu etkiler, mülteci krizine kadar domino etkisi yapar. Aklı başında bir devlet PYD’nin ve Kürt örgütlü yapılarının Cenevre’de olmasını ister. Ãœstelik Türkiye PYD’yi masada tam da kendi yanına oturtmalı.” dedi.
Avrupa’ya eleÅŸtiri ortak vurgu oldu
Avrupa BirliÄŸi, Türkiye, OrtadoÄŸu ve Kürtler konferansı Avrupa Parlamentosu’nda 12 yıldır düzenleniyor. Bu yıl “Eski kriz, yeni çözümler” baÅŸlığıyla düzenlenen konferansa katılım çözüm sürecinin devam ettiÄŸi önceki yıllara göre büyük fark taşıyor. Daha önce ılımlı ve hükümete yakın isimlerin de katıldığı konferansta bu yıl katılımcılar ağırlıkla HDP milletvekilleri ve yabancı isimlerden oluÅŸtu. Konferansta PKK’nın saldırıları ve yaÅŸanan ÅŸehir çatışmaları ile ilgili eleÅŸtirel bir bakış açısı dile getirilmedi. Tüm konuÅŸmacıların Türkiye hükümetine yönelik eleÅŸtirilerin yanısıra ortak vurgusu Avrupa ülkelerine yöneltilen “Mülteci politikası ile ilgili çıkarları doÄŸrultusunda Türkiye’de olanları görmezden geldiÄŸi eleÅŸtirileri” oldu.
Kaynak: Al Jazeera
Henüz yorum yapılmamış.